12 Mart 2010 Cuma

Lothar Bisky: 8 Mart’ı her gün düşünmek

Dünya Kadınlar Günü nedeniyle ASP Başkanı Lothar Bisky’nin açıklaması: Dünya Kadınlar gününde kadınları ve kızları kutlamak için pek çok iyi ve adil gerekçe var. Bir meslektaş ve üst olarak, eş olarak, kız, anne ve büyükanne olarak.
Eğitim ve sağlık kurumlarında, bilimde, sanayi ve ekonomi de veya politikadaki mükemmel çalışmaları var. Sanat ve kültür kadınların katkıları olmasa işe yaramaz ve sıkıcı olurdu. Spordaki başarılarından söz etmeyi de unutmamak lazım.
Kadınların eşit haklar ve tanınma mücadelelerinde Clara Zetkin’in 1910’da Dünya Kadınları Günü’nü önermesinden bu yana boyunca büyük ilerlemeler elde edildi.
Cinsiyet ayrımlarına genel bakış ve ayrımcılık karşıtı yasalara rağmen, gerçek eşit haklar ve eşit fırsatlardan hala çok uzaktayız. Birleşmiş Milletler 2010 Dünya Kadınlar Günü’nü “Eşit Haklar-Eşit Fırsatlar-Herkes için İlerleme” sloganı altında ve 15 yıl önce Pekin’de yapılan Dördüncü Dünya Kadın Konferansı eylem platformunu ve bildirisini anarak kutluyor.
Özellikle eğitim sektöründeki gerçekleştirilen ilerlemeler ne olursa olsun, doğum esnasında ölüm oranının yüksek olduğunu gözlemliyoruz ve kadınların %70’nin yaşamları süresince şiddet gördüğünü biliyoruz. 2008’de erkeklerin istihdam oranı %77,5 kadınların ise sadece %52,6 olarak gerçekleşti ve çok az kadın yüksek yönetici pozisyonlarına gelebildi. Barış görüşmelerinde, barışı koruma ve silahsızlanma süreçlerine kadınlar kimi zaman alınmadılar veya çok düşük düzeyde temsil edildiler.

Ayrıca Avrupa Birliği’nin yoksullukla ve sosyal dışlanmayla mücadele yılını ilan etmesi bize dünyanın en üretken ekonomik bölgesinde kadınların istihdam oranının erkeklerin istihdam oranından %12 daha az olduğunu ve dolayısıyla kadınların yoksul olma riskinin yüksek olduğu hatırlatıyor.

Avrupa Komisyonu İstatistik Bürosu (EUROSTAT) 8 Mart’ta yaptığı basın açıklamasında “Kriz süresince erkeklerin işlerini kadınlara göre daha fazla kaybetmesi sonucu AB27’de ilk defa kadın işsiz oranının erkek işsiz oranından düşük kaldığını vurguladı.

Bu olgulara bakarak, Avrupa Solu üyeleri olarak bizler cinsiyet eşitliği mücadelesinin doğası gereği sosyal adalete bağlı olduğu düşüncemizi tekrarlıyoruz. Tüm topluma eşit hakları, iyi bir ücretin verildiği düzgün bir sosyal güvenliğe göre istihdam edilmeyi, eşit eğitim fırsatlarını, kültürel yaşamda yer alma imkânı ve dolaşım serbestliğini garanti eden politikaların uygulanması için mücadele ediyoruz. Aynı zamanda cinsiyet adaleti kendi içinde sosyal sorunu aşan ve kültür, iktidar ve statüye eşit dağılan bir değerdir.
Aynı zamanda bunları kendi partilerimizde de uygulamaya çalışıyoruz. Bölgesel hükümetlerde kadın bakanlarımızın olmasından, kadın belediye başkalarımızın ve grup başkanlarımızın olmasında gurur duyuyoruz. Ayrıca kadınlar giderek daha fazla Avrupa çapında, ulusal, bölgesel ve yerel politikada yer alıyorlar.
Yılın her günü 8 Mart olmalı. Buna ulaşmak için, toplumun daha fazla eşit fırsat için güçlendirilmesi ve cesaretlendirilmesi gerekiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder