28 Temmuz 2010 Çarşamba

Yunan İşçilerini Destekliyoruz

Son yılların en büyük ve eşsiz genel grevini ve tüm Yunanistan'daki işçi hareketliliğini selamlıyoruz.

Avrupa'da bir çok şehirde Avrupa Solu üye partileri Yunan halkını desteklemek için yapılan gösterilere ve eylemlere katıldılar.

Avrupa Sol Partisi başkanı Lothar Bisky Brüksel'den şöyle seslendi: Yakın zamanda onaylanan paket Yunanistan yurttaşlarına istikrar getirmeyi değil riskli fiyatlarla uluslararası finansal piyasalara dönüşün mümkün olduğunca çabuklaştırmayı teşvik etmeyi amaçlıyor. Ülkeler ve genelde Avrupa başarısız olan İstikrar ve Büyüme paktında ısrar etmeyi bırakmalı ve ortak bir çözüm bulmalıdırlar. Bu Yunanistan, Portekiz, İrlanda ve İspanya krizi değildir. Bu bir Avrupa krizidir.

27 Temmuz 2010 Salı

5 Mayıs Yunanistan Grevini Destekleyin..

1 Mayıs 2010'da Avrupa Solu 5 Mayıs 2010'da Yunanistan'da yapılacak olan Genel Grevle dayanışmasını açıklıyor. Avrupa Solu IMF işgalini atmak için mücadele eden Yunanlıları destekliyor.

IMF'nin tüm politikaları kapitalist çıkarlara hizmet eder ve AB ülkelerinde işsizliği ve yoksulluğu artırırken, özel bankalar ulusal hükümetler ve Avrupa Merkez Bankası tarafından milyarlarca euro verilerek kurtarılıyor.

Gerçek ekonomiyi ve istihdamı desteklemeksizin, refahın yeniden dağıtımını adaleti sağlamaksızın, kamu kaynaklarını harekete geçirmenin bir koşulu olarak iktidarı ve mülkiyeti demokratikleştirmeksizin krizden çıkış olmadığını anımsatıyoruz.

11 Temmuz 2010 Pazar

Denetim Önemli ama Yeterli Değildir

Nükleer veya değil yaklaşan Mayıs ayı boyunca önümüzdeki soru olacak. Sonrasında Birleşmiş Milletler NPT 2010 konferansında Nükleer Silahları Sınırlandırma Anlaşmasını değerlendirecek.

Bu çok önemli bir etkinlik çünkü ya nükleerden arınmış bir dünya olacağız ya da nitel ve nicel olarak nükleer silahlanmanın artışına tanık olacağız. Daha fazla devlet nükleer güç haline gelecek ve nükleer silahların miktarı ve çeşitliliği modernleştirilerek artacak. Bu tehlike Rusya ve ABD'nin nihayet eski nükleer füzelerini sökme kararına rağmen korkutucu. Bu nükleerden arınmış bir dünyaya doğru önemli bir adım, tabi ki, hiç bir şekilde yeterli değil.

2005'te yapılan son Nükleer Silahları Sınırlandırma Anlaşması imzacıların silahsızlanmayla ilgili kesin bir ilerleme üzerinde anlaşamadıkları için başarısız olmuşu. Barış hareketleri bu silahsızlanmaya ulaşmak istiyorlar: tamamen ortadan kaldırma konferansın merkezinde olacak.

Nükleer Güvenliğe Ulaşmanın Tek Yolu Nükleer Bombaların Ortadan Kaldırılmasıdır

İlk atom bombası 65 yıl önce Hiroşima ve Nagazaki'yi yok ettiğinde, uygarlık ve insanlık için önemli bir dönüm noktası olmuştu.

O zamandan beri gezegeni, çevreyi, denizleri ve kıtaları, hayvanları ve bütün bir insan cinsini yok edecek kapasiteye sahip nükleer silahların tehdidi altında yaşıyoruz. 1955 Russel-Einstein Manifestosu'ndan kısaca belirtildiği gibi: “Burada, önünüze koyduğumuz sorun katı ve korkunç ve kaçınılmazdır: İnsan ırkına bir son mu vereceğiz; yoksa insanlık savaştan vazgeçecek mi?

İnsanlık hala savaştan vazgeçmiş değil ama uzun bir süre sonra olsa da nükleer silahların olmadığı bir dünya görüşü uluslararası düzeyde konuşulmaya başlandı. “Nükleersiz, Barışçı, Adil ve Sürdürülebilir bir Dünya” başlıklı uluslararası bir STK konferansı bu görüşün nasıl gerçekliğe dönüştürülebileceğine dair fikirlere güç verecek. Tüm dünyadaki barış hareketleri NÜKLEERE HAYIR! hedefimize ulaşmak için güçlerini ve cesaretlerini gösterecekler.